Doç. Dr. Veysel KASAR Özür ve Sakatlıktaki Hayır

Özür ve Sakatlıktaki Hayır

İnsan dar aklı ve kısa fikriyle Allah’ın fiillerinden her şeyi anlayamaz. Çevresindeki insanlardan azaları eksik olanlara bakıp şiddetli üzüntü ve elem duyar. Gözü görmeyen, kulağı işitmeyen, ayakları vazifesini yapmayan veya eli tutmayan bir kişi insanı gerçekten üzer. Fakat Allah insanlara kullarından daha fazla şefkat ve merhamet sahibidir. Onun merhamet ve şefkatine sığmasaydı onları yaratmazdı.

Özürlü bir insan karşısında öncelikle bu olayda da Allah’ın bir şekilde şefkat ve merhameti olduğunu düşünmeliyiz. Çünkü her şeyi bilen ve yaratan odur. Onun hikmetine itimat etmeli ve bilmeli ki her hadise ve yaratılanda bir hikmet gizlidir… Aksi halde her akıl sahibi ve hassas ruhlu insan gerek insanlarda gerekse tabiatta yaşanan görünüşte çirkin ve kötü gibi gelen manzaralardan bir hayli rahatsız olacaktır.

İnsanı yoktan yaratan, ona vücut veren, gözle, kulakla, el ve ayak gibi kıymetli aletlerle donatan Allah bunlardan birisini eksik vermek ama sağır ya da aksak yaratmakla kulunu imtihan etmektedir. Gerçekte nimet içinde yüzmek gibi sakat kalmak da bir imtihandır. Hatta şükretmesini bilen insanlara sakatlık veya özür sahibi olmak ebedî hayata bakan yönüyle çok daha büyük bir nimet olabilir.

… Bu içerik bir kitaba ait olduğundan dolayı tamamıyla görüntülenmeye açık değildir. Kitabı satın almak için tıklayınız.

Özür ve Sakatlıktaki Hayır
Özür ve Sakatlıktaki Hayır
(last modified 125 gün önce)
by
Özür ve Sakatlıktaki Hayır İnsan dar aklı ve kısa fikriyle Allah’ın fiillerinden her şeyi anlayamaz. Çevresindeki insanlardan azaları eksik olanlara bakıp şiddetli üzüntü ve elem duyar. Gözü görmeyen, kulağı işitmeyen, ayakları vazifesini yapmayan veya eli tutmayan bir kişi insanı gerçekten üzer. Fakat Allah insanlara kullarından daha fazla şefkat ve merhamet sahibidir. Onun merhamet ve şefkatine sığmasaydı onları yaratmazdı. Özürlü bir insan karşısında öncelikle bu olayda da Allah’ın bir şekilde şefkat ve merhameti olduğunu düşünmeliyiz. Çünkü her şeyi bilen ve yaratan odur. Onun hikmetine itimat etmeli ve bilmeli ki her hadise ve yaratılanda bir hikmet gizlidir… Aksi halde her akıl sahibi ve hassas ruhlu insan gerek insanlarda gerekse tabiatta yaşanan görünüşte çirkin ve kötü gibi gelen manzaralardan bir hayli rahatsız olacaktır. İnsanı yoktan yaratan, ona vücut veren, gözle, kulakla, el ve ayak gibi kıymetli aletlerle donatan Allah bunlardan birisini eksik vermek ama sağır ya da aksak yaratmakla kulunu imtihan etmektedir. Gerçekte nimet içinde yüzmek gibi sakat kalmak da bir imtihandır. Hatta şükretmesini bilen insanlara sakatlık veya özür sahibi olmak ebedî hayata bakan yönüyle çok daha büyük bir nimet olabilir. … Bu içerik bir kitaba ait olduğundan dolayı tamamıyla görüntülenmeye açık değildir. Kitabı satın almak için tıklayınız.