Muhammet Suphi KILIÇ Neden Dua ve İbadet Ederiz?

Neden Dua ve İbadet Ederiz?

“Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”Diyanet İşleri Başkanlığı (Erişim 19 Şubat 2023), ez-Zariyât 51/56. وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ âyet-i kerîmesinde de buyrulduğu gibi insanoğlunun yaratılış amacı ibadet etmek iken “Neden dua ve ibadet ederiz?” sorusu cevaplanması gereken çok mühim bir sorudur. Bu sorunun cevabı dört sebeple açıklanır: İhtiyaç sebebi, teşvik sebebi, vazife sebebi ve hakikat sebebi.

1) İhtiyaç Sebebi: “İnsanoğlu dünya meşgalesi içerisinde kaybolur, maddi-manevi duygularını yitirir ve dünyevi-uhrevi vazifelerini unutur. Dua ve ibadet etmek ise ona istikametini buldurur, gönlünde güzel duygular yeşertir ve ona vazifelerini hatırlatır. Bununla birlikte geçmişin elem ve hatıraları, şimdinin sıkıntı ve zorlukları, geleceğin ise endişe ve korkuları insanoğlunun belini büker ve sabrını tüketir. Dua ve ibadet ederek Cenâb-ı Allâh’a tevekkül etmek ise onu türlü elemlerden, sıkıntılardan ve endişelerden kurtarır. Öyleyse insanoğlu için dua ve ibadet etmek en olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır.”

“Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”er-Ra’d 13/28. اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ

2) Teşvik Sebebi: “Cenâb-ı Allâh insanoğlunun ettiği her dua ve ibadet karşılığında ona dünyada ve ahirette türlü mükafatlar verir ve türlü belalardan muhafaza eder. Bu mükafatları ve muhafazaları elde etmek isteyen kimse ömür sermayesi tükenmeden ona hakkıyla dua ve ibadet etmelidir. Şüphe yok ki Cenâb-ı Allâh kendisine bugün dua ve ibadet eden kimseyi yarın veyahut diğer günler asla yalnız bırakmayacaktır. Bununla birlikte onun üzerinden rahmetini ve şefkatini de asla eksik etmeyecektir. İşte bu durum ona dua ve ibadet etmek için en önemli teşviktir.”

“Bolluk ve rahatlık anında Allah’ı tanı ki sıkıntı ve zorluk anında o da seni tanısın.”Ebû Abdullâh Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilâl b. Esed eş-Şeybânî Ahmed b. Hanbel, el-Müsned (b.y.: Müessesetü’r-Risâle, 1421/2001), 5/19 (No. 2802).

3) Vazife Sebebi: “Cenâb-ı Allâh insanoğluna türlü ihsan ve lütuflarda bulunmuştur ve bulunmaktadır. Bununla birlikte ona zerreden şemse kadar -ve daha fazlası- her şeyi musahhar kılmıştır. Öyleyse insanoğlunun kendisine bu kadar çok ihsan ve lütuflarda bulunan çok cömert ve çok şefkatli olan zata tüm bunlara karşılık teşekkür etmesi -yani dua ve ibadet etmesi- kendisinin üzerine düşen en olmazsa olmaz bir vazifedir. -Ve eğer bu vazifeyi hakkıyla yerine getirirse onun rızasını kazanacaktır.-”

“O, göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır.”el-Câsiye 45/13. وَسَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ جَم۪يعاً مِنْهُ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

4) Hakikat Sebebi: “Cenâb-ı Allâh’ın yarattığı her şeyde kudretinden ve sanatından insanoğlunu hayretler içerisinde bırakan izler vardır. O; zatıyla, kudretiyle ve sanatıyla dua ve ibadet edilmeye yegâne layık olandır. Onun zatının büyüklüğü ve yüceliği, kudreti ve kuvveti, hikmeti ve sanatı ona dua ve ibadet etmek için en önemli hakikattir. -İşte bizler de bu sebepten dolayı yani Cenâb-ı Allâh dua ve ibadet edilmeye yegâne layık olduğundan dolayı ona dua ve ibadet ederiz.-”

“Bana cennet [arzusu] veya cehennem [korkusu] için ibadet edenden daha zalim kim olabilir? Eğer cennet ve cehennemi yaratmamış olsaydım ibadet edilmeye layık olmayacak mıydım?”Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Gazzâlî et-Tûsî Ebû Hâmid el-Gazzâlî, İhyâü Ulûmi’d-Dîn (Beyrut: Dârü’l-Ma’rife), 4/306.

Haşiye: İhtiyaç ve istekler dua ve ibadetin yalnızca vaktidir, gayesi ve neticesi değildir ve olmamalıdır. Duanın gayesi Cenâb-ı Allâh’a ibadet etmek ve onun rızasını kazanmak olmalıdır. Duanın neticesi ise uhrevi mükafatlardır, dünyevi mükafatlar değildir. Duada istenilen dünyevi istekler ancak Cenâb-ı Allâh’ın takdirine bağlıdır: Hayır görürse şimdi verir veya daha sonra verir, şer görürse hiç vermez veya hayırlı olanı verir… O halde duayı Cenâb-ı Allâh’a ibadet etmek ve onun rızasını kazanmak için etmek gerekir.Detaylı bilgi için bkz. Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur (Erişim 19 Şubat 2023, http://erisale.com), Yirmi Üçüncü Söz, Birinci Mebhas, Beşinci Nokta, 424-427; Yirmi Beşinci Lem’a, On Sekizinci Deva, 343-344.

Muhammet Suphi KILIÇ

Muhammet Suphi KILIÇ

Yazar
Son Görülme: 38 gün önce
Kayıt Tarihi: 2 yıl önce
Profili Görüntüle
Arama
Son Görülenler
#KullanıcıTarih
Mütebahhir Mütebahhir18 saat önce
Doç. Dr. Veysel KASAR Doç. Dr. Veysel KASAR3 gün önce
Muhammet Suphi KILIÇ Muhammet Suphi KILIÇ38 gün önce